BİR
ZAMANLARIN DALAKÇI GÜNLÜĞÜ
ANNEME
Tak etti yoksulluk kavurdu köyü
Yukarı çeşmeden getirirdik içecek suyu
Üç köyün şehriydi Dalakçı köyü
Doya doya yiyip giymedin annem
Her evde kilim ağacı asılı
Samanlıkta kerme saman basılı
Yoksulluktan göçmüş Dumanların Hüsülü
Madımak gül cacığı cana yetiyor annem
Harmanda sürdük sapı samanı
Siyah çıkar kara çıra dumanı
Hiç kalmamış muhtarların imanı
Gök ekine öşür yazıyorlar annem
Muhtar gelmiş harman harman geziyor
Elinde defteri öşür yazıyor
Ay yıldızlı tahtayı cece diziyor
Kendi malımızı çalar olduk annem
Cingan konmuş harman yeri düzüne
Hayran kaldım püskülüne sazına
Güve düştü Kör Mahmudun gözüne
Kızamık sıtma kol geziyor annem
Doktor Osman köyde hekimler başı
Tandırda geçirdik o nice kışı
Kilime dokurdun çıtlık nakışı
Daha kilimini saklıyom annem
Bulgur çekilirdi el değirmeninde
Çobanlar yatardı Seyfede inde
Çamaşır yıkanırdı tam otuz günde
Pantolonu döşek altında ütülerdin annem
Yıktılar okulu yeniden yaptık
Mal memal koymadık hepsini sattık
Kara çalı koymadık hepsini yaktık
Kel Halil Bahçacağa göç etti annem
Yazdım anılarım ben Memili Mehmet
Olmayan şeye etmedim gıybet
Bizden beterdi Seyfeyle Kümbet
Sen gittin ben bittim elveda annem
Mehmet DİNÇER/Ankara
|