DALAKÇI GENÇLİK İlk An İlk Analiz

23.04.11    Günel Erdem

Anasayfa
Yukarı
ANKARA
Otobüs
Avrupa I
Avrupa II
Avrupa III
TÖRÖRİST
İlk An İlk Analiz
10 Kasım

 

10 KASIM

 Atamızın aramızdan ayrılışının, altmış sekizinci yılındayız bu gün.

 Mustafa Kemal Atatürk’ün bıraktığı yerden, geldiğimiz bugüne bakarsak O’nun hedeflediği noktaya varamadığımız açıkça ortadadır. Bir kahramanın büyük emeklerle şeriatın kollarından alıp Cumhuriyete, cumhuriyeti de bize emanet ettiği bu ülke onca yıl sonra ne kadar ilerleyebildi?

Hızla ilerlemesi gereken ayaklarımıza baktığımızda, bir kara trenden daha hızlı olamamışız ne yazık ki.

Hala izindeyiz Ata’nın. Bu pek çok siyasetçinin sıkıştığında kendini kurtarmak için tutunduğu daldır. Yani Mustafa Kemal’in izinde olduğunu söylemek bile yetmişte artmıştır kimilerine. Oysa önemli olan O’nun çizdiği yolu aşıp ilerlemek, Atatürk’ün arkasından çıkıp artık biraz da öne geçmektir. Atanın çizdiği bu yol ileriye giden bir yöndür. Yolu kazasız, hatasız ve mümkün olduğunca çabuk ilerlemek asıl görevdir.

Uzun lafın kısası Atatürk’ün arkasından bir türlü öne geçemedik. Atanın başka türlü önüne geçmek isteyenler olmadı da değil, O’nun ilerlemek amacı ile açtığı yolu kapatıp kara asfalt döşeme çalışmaları çok oldu.Teknolojide de yeterince ilerleyemedik ancak hazıra konmayı, para bastırıp batıdan medeni aletleri satın alabilmeyi meziyet bildik. Atanın diktiği Cumhuriyet fidanlarını büyütemedik. Ha bire çam devirdik. El ele verip orman olamadık.

Genç çok gürül gürül, lakin gel gör ki üniversiteler koskoca ülkeye yakışmayacak kadar az. Liseler tıklım tıklım, var olanla yetinmesine alışmışız, fazlasına göz dikmedik. Daha çok okul,daha sağlam bir gelecek için çaba sarf etmedik edenlere de kıymet vermedik.

Yani atam eğitimde Elif’in kağnısının süratine yetişemedik.

Laikliğin önemini hala çoğu insanımız kavrayamadı ve hala yüzlerce yıl geriye gitme meraklıları ile didişiyoruz.

Çarşaf topukta, sakal göbekte bizi kurtaracakmış, bir zamanlar bizi batıranlar.

Nur yağdıracaklarmış...

Her şey ak bir mendil gibi olacakmış,

Kurbanlık koyunların gözlerini bağlamak için...

İlerleyemiyoruz, ilerlemeyi bıraktık.

Bir Bandırma Vapur’unda, hiçbirimiz yüzme bilmeden kopacak fırtınadan korkuyoruz ve ilerlemiyoruz.

Günel Erdem

Salzgitter

Anasayfa | ANKARA | Otobüs | Avrupa I | Avrupa II | Avrupa III | TÖRÖRİST | İlk An İlk Analiz | 10 Kasım

Yenilik: 22.04.11