VALLAHADA BİLLAHADA (Ah!
Şu Avrupa topluluğu III)
-
Tahrip’ ciğim, biz neyi eksik yaptıkta yine alınmadık?
-
Gülüm sana besmeleynen başla dedim yapmadın mı?
-
Olurmu Tahribim, hemde üç defa çektim.
-
O zaman, sana deve dili ye demiştim yemedin değil mi?
-
Yedim Tahribim sende yedin ya!
-
Gülüm vardır muhakkak çaresi. Birdahakine bol bol ısırgan otu içelim.
-
Hep içiyoruz Tahrip Beyciğim.
-
Maydanoz suyu mu içsek ki?
-
İçtik.
-
Tuz mu çevirsek.
-
Çevirdik.
-
Okunmuş ip mi bağlasak?
-
Bağladık.
-
Hurma çekirdeği yutalım.
-
Yuttuk.
-
Buraya sağ vurup, oraya sol göstersek?
-
Yapalım Tahribim.
-
Hem Avrupa’ya hemde Amerika’ya mavi boncuk versek,
-
Asya, Afrika, kimin umrunda verelim Tahribim.
-
Ama Gülüm önce işkence aletlerini kaldıralım, her seferinde ayağımızı
tökezletiyor.
-
Kaldıralım Tahribim, läkin atmayalım sonra yine lağzım olur.
-
Herkezi sukunete çağıralım yalnız biz konuşalım.
-
Biz konuşalım Tahribim.
-
Elimizden ne geliyorsa onu yapalım, sınırları zorlayalım.
-
Asgari ücret, açlık sınırında, onuda zorlayalım mı Tahribim?
-
Üniversite inşa etmek zor olur, puanlarla oynamak daha kolay.
Yaptırımda, yürütmede bizim olsun Gülüm, alırlar sonra değil mi Gülüm?
-
Alırlar Tahribim, biz böyle olduktan sonra tepelerinin üstüne
koyarlar.
-
Koyarlar Gülüm,vallahada billahada. |