DALAKÇI GENÇLİK Bir türkü

24.09.11

Yukarı
Dalakçı
Bir türkü
Ölmesin
Hayata dair
KIK Berlin
Ümmügülsüm Ablama
Konu Şehitlerimiz

 

 

Bir türkü dinledim

Ali Bozdağ Düsseldorf 20.06.2003

Türkülerimiz yaşanmış veya yaşanmamış birçok gerçeğe parmak basar. Dün bir türkü dinledim, gözlerim hafiften ıslandı niyedir bilmem belki sizlerde benzeri anlar yaşamışsınızdır. "İnsanin ortak kaderi doğum, ölüm ve o aradaki zaman, yaşam... Doğmak, ölmek isteğe bağlı değil...  Ölmek, belki bazen. Bize düşen yaşamak. Koşullar ne olursa olsun yaşamak... Ayakta kalmak... 
Hadi hayatta kalabildin zar zor...Uzun yaşamak, bir ayrıcalık. İyi, güzel... Ama ayakta kalmak, kalabilmek. Ceza! Müthiş bir ceza! Türkü başladı tane tane söylüyordu türkücü beklide yazan ozanın neler çektiğini bilmeden söylüyordu

Dertlerimi yaza yaza

el tükendi ben tükendim,

yıllar yılı vurdum saza

saz tükendi ben tükendim

Ülkemin garip ozanı neler çektin ki göz yaşların dilinde. Garip misin?  gurbette misin? nasıl bir haldesin Bende İlkokuldayken, birinci sınıfta. Hiç unutmadığım bir cezaya çarptırıldım.
Karatahtanın önünde, sırtım sınıfa, yüzüm karatahtaya dönük, ders bitimine 
kadar kıpırdamadan ayakta durmak... Utanıyorum, Karnım ağrıyor. Ölmek istiyorum. Çişimde geldi, kimse aldırmıyor Herkesten nefret ediyorum, herkes ölsün istiyorum. Gerisi b…k

Kapıldım bir boş hayale

kapımda gül menevşe

gül tükendi ben tükendim

Yeşil bağları hatırladım keklik damına doğru yürüdüm gönlümce boynu bükük sarı çiğdemi düşündüm ıslandı gözüm çiğdem tükendi ben tükendim. Bahardı... Bademler açmış, tepeye giden toprak yol bomboş. Şimdi dönüp geriye baktığımda, hep çiçek misali umutlar peşinde ayakta kalabildiğimi görüyorum.

Geçiyor benimde çağım

ne evim var nede bağım

dünyada tutunacağım

dal tükendi ben tükendim

Bir metrekarelik çalışma odamda mutluydum bu güne kadar veya mutlu olduğumu zannediyordum kara bulut gibi çöktü bu türkü odama, vurdu yüreğimden. Yeni tutulmuş serçe kıvamında atıyordu kalbim tutunacağım dal ava gitmiş gibiydi gelir birazdan ya beline bir keklik yada birkaç kenger, boş gelmez. Hep bekledik zaten ya Mucur’dan ya Erzurum’dan yada Almanya’dan. Sarı Anşa sına yazdığı mektubu okurdum ezbere Alo’nun dükkanında, Çıngıraklı araba getirirdi ta Erzurum’dan. İki kişilik uçağıma bindirmezdim kimseyi getirecekti eminim, harman yeri uzak gelirdi gözüme benim uçağım yamaca inecekti. Bir yıl sonra eksik kalan bir cıvata yüzünden getiremezdi, hatta kızmıştı fabrikasına attırmayın kafamın tasını gider başka fabrikadan alırım diye. Aynı sinirle bende kızdım kocaman fabrikada bir cıvata yok! Mucurda bile var. O sene pilli bir araba getirdi elden komandalı leğende sürdük tüm mahallenin çocukları. Asfalt yok ya başka yerde gitmiyor o zamanki kadar hiç kızmamıştım silahım taşlara. Muhtar H. Hüseyin amcama şikayete gittim olgun adammış kulakları çınlasın ilk sizin evin önünü yaptıracağım söz dedi. Yok yok hepsi olacaktı ben beklemesini bilemedim büyüdüm sanki bir b.. var.

Ersinim arıldım gayrı

arıldımda duruldum gayrı

 yaşlandım yoruldum gayrı

cihana darıldım gayrı

 yol tükendi ben tükendim.

Ozan neler düşündü bilmem ama ben otuz beş yıl öncesine gittim yaşar amcanın dediklerini düşündüm bir an benim canım mınafıklık istiyor. Köy şenliği yapıldı şansı olan oradaydı olmayan benim gibi baktı. Emeği geçenlere candan teşekkür. Eksiği yok mudur vardır elbette bir ucundan tutmadığımız sürece hep olacak. Ancak hep beraber ucundan tutarsak bir şeyler olur. Örnek mi?  Yol, işte açıldı eksikleri var onlarda tamamlanınca sahipleneceğimiz güzel bir yolumuz olacak. İstesek de istemesek de, kötüyse de güzelse de bizim yolumuz. Dalakçılının Dalakçılılıya hizmeti.

Öleceğiz hepimiz

Doğal güzelliklerimizi koruyarak bizden sonrakilerine güzellikler bırakabilmek.

Yaşam kış ortasında bir avuç kuru üzüm tadaında.
 

.............. Ali Bozdağ

 

Anasayfa | Dalakçı | Bir türkü | Ölmesin | Hayata dair | KIK Berlin | Ümmügülsüm Ablama | Konu Şehitlerimiz

Yenilik: 22.04.11